Kurumsal Bakım Hizmetlerinde Demanslılar İle Gün İçerisinde Karşılaşılan
Davranış Problemleri
Yeliz ÖNCÜ, Yasemin CAMCI, Nurullah YÜCEL
Demansiyel sendrom tanısı almış yaşlılar birçok alanda sorun yaşamaktadırlar. Demanslı yaşlıların yaşadıkları bu sorunlar yalnızca kendilerini değil, kendilerine bakım veren kişileri de önemli ölçüde etkilemektedir.
Yapılan çalışmaların birçoğu demanslı yaşlıların hastalıkları süresince en az bir tane stres üretici davranış bozukluğuna sahip olduklarını göstermiştir. (1) Davranış problemleri etkili bir biçimde çözülmedikleri takdirde hem hastaların hem de onlara bakım veren kişilerin yaşam kalitesini ciddi ölçüde etkilemektedir. Demanslı yaşlılarımıza kendilerine ait özel bir alanda bakım veren İstanbul Darülaceze Müdürlüğü Kayışdağı Tesisleri olarak edindiğimiz tecrübe neticesinde, kurumsal merkezlerinde bakım veren personel için davranış problemleriyle başa çıkmanın, evde bakım veren hasta yakınlarına oranla daha fazla çaba gerektiren bir iş olduğunu söyleyebiliriz. Bu durumun nedeni bakım merkezlerinde personelin çok sayıda hastaya bakım vermesi ve farklı hastaların farklı davranış problemlerine sahip olmasıdır. Bu durumun sebeplerinden bir diğeri ise değişik çözüm yollarının değişik hastalarda etkili olmasıdır.
Bu nedenle kurumsal merkezlerdeki bakımın etkili olabilmesi için personel öncelikle demanslı yaşlılarda davranış bozukluklarının nedenleri, bu problemlerin etkin bir biçimde nasıl aşılabileceğine dair ipuçları konularında bilgilendirilmelidir. Bu bilgilendirmenin ardından personel, bakımından sorumlu olduğu her bir hastanın kişiliği, geçmiş yaşantısı hakkında bilgi sahibi olmaya ve edindiği bu bilgileri problemlerin çözümünde kullanmaya teşvik edilmeli, bu konuda personele rehberlik edilmelidir.
Demanslı yaşlılarda davranış bozukluklarının nedenleri
Demans hastalığıyla beraber hafıza, yargılama, soyut düşünme, muhakeme etme gibi yetilerde hastaların yetersizlik yaşadıkları görülmektedir.(2) Bu yetilerdeki gerileme kişinin toplumsal yaşamını etkilemekte, işlevselliğinde azalmaya neden olmaktadır. Bilişsel yeteneklerdeki bu gerileme ve toplumsal hayatının olumsuz yönde etkilenmesi kişinin duygusal yaşamını da önemli ölçüde etkilemektedir. İnsanın davranışının en temel belirleyicileri olan bilişsel, duygusal ve toplumsal etkenlerdeki bozulmalar neticesinde kişinin davranışlarının da bahsedilen gerilemelere ve değişimlere bağlı olarak hastalık öncesine göre farklılaşması kaçınılmazdır. Demanslı yaşlılara bakım verirken karşılaşılan davranış bozukluklarında göz önünde bulundurulması gereken en temel nokta bu durum olmalıdır. Demans hastalığının başlamasıyla birlikte kişinin toplumsal işlevlerinde gerileme meydana gelir, bu gerileme çoğu zaman kişinin bozulan iletişim kabiliyetlerinden kaynaklanmaktadır. Kişinin kendi ihtiyaçlarını tam olarak kavrayamaması, karşısındaki kişiye bu ihtiyaçlarını doğru olarak iletememesi davranış bozukluklarının altında yatan nedenlerden bir tanesi olabilir. Sözel ifadeleriyle ihtiyaçlarını karşılayamayan hastanın kendisini fiziksel yollarla ifade etmeye çalışması kaçınılmazdır. Bu durumda personelin dikkatli takibi ve gözlemleri ile hastanın ihtiyaçları zamanında ve uygun bir biçimde karşılanırsa davranış problemlerinin de önüne geçilmiş olur. Demans hastalarının bilişsel olarak çevrelerindeki uyaranları sağlıklı bir biçimde değerlendiremedikleri bilinmektedir. Hastaların çevrelerindeki olayları, kişileri ve uyaranları doğru bir biçimde değerlendirmelerini sağlayacak bir bilişsel müdahale olmadığından dolayı kişilerin çevrelerinin onlara uygun bir biçimde düzenlenmesi gerekmektedir. Bakım personelinin hastanın kişiliği, geçmişi ve ihtiyaçlarıyla çelişmeyecek biçimde hizmet sunması, hizmet sunarken yaşlıya yaklaşım tarzı bu davranış problemlerini çözmede çok önemlidir. Bakım veren personelin sesinin tonunun, kullandığı kelimelerin, mimiklerinin uygun olması demanslı yaşlının bakım hizmetine yaklaşımını olumlu yönde etkilemektedir. Demanslı yaşlılarda problemli davranışların altında yatan nedenlerin fark edilmesi ve uygun yöntemlerle yaklaşılması problemin çözümünü oldukça kolaylaştırmaktadır. Bu nedenle personelin demanslı yaşlılarda görülen davranış bozukları ve bu davranışlara uygun yaklaşım konusunda bilgilendirilmesi çok önemlidir.
Demanslı yaşlıların davranış problemlerinin analizi
Demanslı yaşlıların problemli davranışları doğru analiz edilmedikçe doğru çözüm yolunun bulunması mümkün olmamaktadır. Problemli davranışların analizi için personelin belirli noktalarda dikkatli ve detaylı gözlem yapmaları gerekmektedir. Bu noktaları aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:
1- Davranışın meydana geldiği ortamın analizi
Davranışın meydana geldiği ortamdaki bazı özellikler davranışı tetikliyor olabilir. Örneğin bir demanslı ortak kullanım alanlarında problemli davranışlar sergiliyor olabilir. Bu durumda bu problemli davranışı azaltmak için hastayı mümkün olduğunca bu ortamdan uzak tutmak gerekir.
2-Davranışın meydana geldiği zamanın analizi
Problemli davranışlar kimi zaman belirli vakitlerde görülebilir, bu ayrımın farkına varıldığında o zaman diliminin demanslı yaşlı için ne ifade ettiği araştırılmalıdır. Örnek olarak yalnızca sabahları agresif tutumlar gösteren bir hastaya bu saat dilimlerinde çeşitli meşguliyetler verilerek bu vakit sorunsuz geçirilebilir.
3-Davranışın öncesinde olan olayların analizi
Davranışın öncesinde meydana gelen bazı olaylar hastanın bu davranışına neden olabilir, örneğin yaşlılarımızdan bazıları ortak kullanım alanlarında diğer yaşlıların kendileriyle konuşmalarından rahatsız olmakta ve agresif tutumlar sergilemektedirler. Böyle durumlarda davranışı tetikleyen faktörleri mümkün olduğunca hastadan uzak tutmak gerekir.
4-Davranışa karşı çevredeki insanların tutumunun analizi
Demanslı yaşlının davranış problemlerinin ortaya çıktıktan sonra yanlış tutumlar nedeniyle pekiştirilmesi bakım veren personelin gün içinde karşılaştığı problemlerin çözümlenmesinin önündeki önemli engellerden bir tanesidir. Yaşlılarımızdan biri istemediği durumlarla karşılaştığında histerik davranışlar sergilemekte, personel bu davranışlarından dolayı kendisine ilgi gösterdikçe bu davranışını daha sık göstermektedir. Ancak kendisine ilgi gösterilmediğinde bu davranışı terk ettiği görülmektedir.
5-Davranışın yoğunluğu ve sıklığı
Problemli bir davranış ne kadar yoğunsa bu davranışın altında yatan neden hasta için o kadar önemlidir. Örneğin yaşlılarımızdan bazıları hijyenik bakım yapılırken itiraz etmemekte, ancak ilaçlarını alırken ciddi ölçüde direnç göstermektedir. Bu durumda ilaç almanın hasta için ne anlama geldiği ve bu durumun onda oluşturduğu düşünceler ve duygular üzerinde çalışılarak bu davranış aşılmaya çalışılmalıdır. Davranışların sıklığının artması o davranışın gittikçe pekiştiğinin bir göstergesidir. Bu durumda bu davranışa karşı takınılan tutumun yararı olmadığı ve değiştirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Ancak davranış değişik tepkilere rağmen yine de azalmıyorsa demanslı yaşlıyla inatlaşmadan problemin çözümü aranmalıdır.
6-Davranışın ne zaman görülmeye başladığı
Problemlerin davranışın ilk olarak ne zaman ortaya çıktığı bize davranışın nedeni hakkında önemli bilgiler sunar. Davranışın ortaya çıktığı dönemlerde hastanın hayatında önemli bir değişiklik olduysa bu durumla sağlıklı yollarla başa çıkamayan hasta davranış bozukluğuyla ortaya çıkabilir. Yaşlı için önemli olan bu durum eski haline döndürülebiliyorsa döndürülmeli, ama bu durum mümkün değilse yaşlının yeni durumunu kabullenmesi için çalışmalar yapılmalıdır.
7- Yaşlının hastalık öncesi psikolojik durumunun incelenmesi
Yaşlının hastalık öncesi psikolojik sorunlarının tarihçesini öğrenmek hem yaşlı için hem de bakım veren personel için çok önemlidir. Yaşlı önceki hayatında da agresifse hastalığı sırasında da agresif davranışlar gösterilmesi normal olarak kabul edilebilir. Böyle bir durumun dikkate alınması ile hastalığa bağlı olmayan davranış bozukluklarının değiştirilmesi için gereksiz bir çaba gösterilmesinin, hem hastanın hem de bakım veren personelin yıpranmasının önüne geçilmiş olunur.
Demans hastalığının kronik ve progresif bir hastalık olmasından dolayı demanslı yaşlılarda görülen problemler her geçen gün ilerlemektedir. Bu süreç içerisinde hastanın var olan problemli davranışları her geçen gün artabilir veya daha önce var olmayan davranış bozuklukları ortaya çıkabilir. Bu davranış bozukluklarıyla başa çıkmada önce farmakolojik olmayan yollar denenmeli, uzmanlar gerek gördüğü takdirde de ilaç kullanımına başlanmalıdır. İstanbul Darülaceze Müdürlüğü Kayışdağı Tesisleri’nde elde ettiğimiz tecrübe neticesinde düzenli ve zengin içerikli eğitimler neticesinde bilgilenen personelin farmakolojik olmayan yöntemlerle hastanın yaşam kalitesini arttırdığını söyleyebiliriz. Bu çalışmalarımızın demanslı yaşlıların hastalıkla geçirdikleri yıllarına değer kattığını düşünmekteyiz.